Ormanın derin sessizliğinde, Ağaçkakan Woody’nin huzurlu yuvasına giriş yapıyoruz. Gölün kenarında, doğanın kollarında bulduğu sükunet, onun için yaşamın ta kendisidir. Ancak, bu sükunet, Lance Walters’ın göl evi inşa etme planlarıyla altüst olur. Woody için bu daha fazla bir şey ifade eder; çünkü bu, doğal yaşam alanlarının korunmasıyla ilgili bir meseledir. Kendi yaşam alanını savunmak Woody için bir önceliktir ve bu uğurda mücadele etmekten asla vazgeçmez. Lance ve Vanessa’nın, Woody’nin kararlı direnişi karşısında ne yapacaklarını bilememesiyle birlikte, komik olaylar kaçınılmazdır. İnşaat alanındaki karmaşa arttıkça, işler daha da çetrefilleşir ve iki kaçak avcının da karışmasıyla durum iyice içinden çıkılmaz bir hal alır. Woody, doğanın sesini dinleyerek, kendi doğasına uygun bir çözüm bulmaya çalışırken, Lance ve Vanessa’nın planları da alt üst olur. Ancak, sonunda doğanın gücü ve Woody’nin kararlılığı, kazananın doğa olduğunu kanıtlar.