Küçük ama gözü pek Serçe Richard, dünyaya geldiği ilk gün ailesini kaybedip, leyleklerin himayesine sığınmıştı. Göç döneminde tek başına kalmış olmasına rağmen, yeni bir maceraya atılmaktan çekinmedi. Richard, kendini bir leylek gibi hissediyor ve Afrika’ya yapılacak büyük göç öncesinde bu gerçeği kanıtlamak için sabırsızlanıyordu. Diğer leyleklerden farklı olduğunu bile bile, o bir leylek olduğuna inanıyordu. Ancak onu büyüten aile ve çevresi, Richard’ın bu inancını sorgulamaya çalışıyordu. Leylekler göçe hazırlanırken, Richard baykuş dostu Olga ve kendini beğenmiş muhabbet kuşu Kiki ile birlikte onların peşinden gitmeye karar verdi. Her türlü zorluğa göğüs germekten çekinmeyen Richard, leylek kimliğini kanıtlamak için azimle yol aldı. Olga ve Kiki’nin cesaretlendirici desteğiyle, gerçek kimliğini bulma yolunda ilerliyordu.