Sessiz bir sahil kasabasında, dalgaların ritmik sesleri arasında yürüyen bir baba, kayıp kızını bulma umuduyla son çare olarak tehlikeli bir yola başvurur. Denizden gelen taze hava, ona bir nebze de olsa huzur verse de içindeki çaresizlik ağır basar. Eski eşi, küçük kızlarının velayetini elinde tutarken, derin bir çaresizlik ve umutsuzluk hissi bu adamı pençesine alır. Kızına duyduğu özlem, onu eski eşinin çalıştığı tıp merkezine silahlı bir baskın düzenlemeye ve kadını kaçırmaya iter. İsveç’in huzurlu kırsal kesimlerinde, sıcak bir yaz günü patlak veren bu kaçış hikayesi, aynı zamanda Lukas adındaki tecrübeli bir komiserin liderliğindeki polis ekibinin onları yakalama çabalarıyla örülür. Bu beklenmedik olaylar zinciri, karmaşık duygular ve zorlu kararlarla dolu, her şeyin kaderini belirleyecek anlarla dolu bir serüvene dönüşür.