Stephane, adeta Fransız mutfağının büyülü bir sihirbazı gibidir. İşinin ustası olarak bilinen bu şef, her bir yemeğiyle bir masal anlatır gibidir. Ancak, bu masalın içinde eksik kalan bir unsur vardır: aşkın büyülü dokunuşları. Stephane’in hayatındaki bu eksiklik, gizemli Koreli kadın Soo’nun belirmesiyle adeta bir peri masalına dönüşür. Fransa’nın dingin sularından uzaklaşıp Soo’nun yaşadığı Seul’e doğru bir yolculuk başlatır. Bu karar, sadece yeni bir kültürle tanışmakla kalmaz, aynı zamanda kendi iç dünyasında derin bir keşfe çıkmayı da beraberinde getirir. Stephane, Seul sokaklarında romantizmin ve maceranın büyüsüne kapılır. Yemek pişirmenin ötesinde, yaşamın ve aşkın zengin lezzetlerini tatmayı öğrenir. Hayatının bu yeni döneminde, kendini yeniden keşfetmenin keyfini çıkarır.