Bir akşam, sokaklar karanlık bir örtüyle kaplanmışken, genç bir kadın polis memuru mesleğine ilk adımını atmanın heyecanını yaşıyordu. Şehirdeki devriye görevine çıktığında, etrafındaki dünyayı daha önce hiç bu kadar derinlemesine incelememişti. Ancak bu gece, hayatının dönüm noktası olacaktı. Yürüdüğü sokaklarda, bir uyuşturucu satıcısının, iş birlikçi polisler tarafından soğukkanlılıkla katledildiğine tanıklık etti. O an, sanki dünya durdu ve zamanın akışı ona karşı işledi. İçindeki korku ve öfke, cesaretini kamçıladı. Hızla telefonunu çıkarıp, olayın kaydını almaya başladı. Ancak bu, onun için bir kurtuluş değil, bir tuzağın başlangıcıydı. Katiller, kendisini de hedef alarak izlerini yok etmek için peşine düştüler. Artık sıradan bir polis memurunun hayatı, bir suçlunun suçlarıyla iç içe geçmişti. Şimdi, gerçeği ortaya çıkarmak ve kendi hayatını kurtarmak için bir kovalamacanın içine girmişti. Ama üzerine atılan suçlamalardan kurtulmak için gereken cesareti bulabilecek miydi? Gerçek suçluların yakalanmasını sağlamak için gereken gücü kendinde bulabilecek miydi, yoksa bu tehlikeli oyunun kurbanı mı olacaktı?