
İki farklı kıtanın sanat sahneleri, varlıklarını sürdürebilmek için köklü bir değişime gitme ihtiyacı hisseder: Paris ve New York’un ünlü bale toplulukları, baş dansçılarını değiş tokuş etmeye karar verir. Bu ani ve çarpıcı karar, sadece estetik bir arayış değil; kültürel farklılıkların ve sanatsal görüşlerin çarpışacağı bir sürecin kapılarını aralar. Artık sahnede sadece dans değil, aynı zamanda kimlik ve aidiyet kavramları da sorgulanmaya başlar. Her iki ekip, geçmişten gelen birikimlerinin etkisiyle içsel çatışmalar yaşar. Yeni katılan yıldızlar, uzun yıllardır devam eden bir düzeni altüst etmeye başlar. Işıkların altında, profesyonel rekabetin kişisel yüzleşmelere dönüşmesi kaçınılmazdır. Karakterler, dansın ötesinde; geçmişleriyle, hayalleriyle ve bastırdıkları arzularla da yüzleşmek zorunda kalacaktır.