Hayat, sıradan bir rutinde ilerlerken aniden her şeyi alt üst edebilir. Vicky White, yıllarını cezaevinde geçirmiş, güven ve disiplinin simgesi haline gelmiş bir infaz memurudur. Meslektaşları tarafından büyük bir saygıyla anılan Vicky, zor zamanlarda gösterdiği metanetle tanınır. Fakat bir gün, beklenmedik bir karar alır; kendisinden yirmi yaş genç, tehlikeli ve şiddet eğilimli bir suçlunun kaçmasına yardım etme kararı verir. Bu karar, onu yalnızca mesleki kariyerinde değil, aynı zamanda kişisel yaşamında da büyük bir krizin eşiğine getirir. Vicky, medya tarafından takip edilmeye başladığında, bu cesur ama tehlikeli adım, adeta bir insan avına dönüşür. Olaylar hızla gelişirken, Vicky’nin hayatı ve kararları sorgulanır hale gelir. Şimdi sadece suçlunun peşinde koşmakla kalmaz; aynı zamanda kendi içsel çatışmaları ve verdiği kararların sonuçlarıyla da yüzleşmek zorundadır. Bu süreçte, Vicky’nin gerçek cesareti, yalnızca kaçışı değil, aynı zamanda kendisiyle yüzleşmesini de içerir. Medyanın ve toplumun baskısı altında, Vicky’nin hayatı bir kedi-fare oyununa dönüşürken, içindeki çatışmalar onu daha da zor bir duruma sokar.