
1977 yılına kadar klasik müzik sahnesinde adını duyurmuş bir kadının olmaması, o dönemin cinsiyetçi yapısını gözler önüne seriyor. Sephi Milch, bu durumu değiştirmek için mücadele eden kararlı bir genç müzisyendir. Müzikteki yeteneği ve hırsı, onu sahnede erkeklerin egemenliğine karşı koymaya teşvik ediyor. Asla geri adım atmayacağını bilen Sephi, sanatsal kimliğini bulmak için her türlü zorluğa göğüs germeye hazır. Diğer yandan, ablası Nana farklı bir savaşın içindedir. Bir gazetede çalışsa da, içindeki yazarlık tutkusunu ve gerçeği bulma arzusunu bastıramıyor. Nazi rejiminden sağ kalan bir ailenin üyeleri olarak, geçmişin karanlık izleri hem Sephi’nin hem de Nana’nın hayatında derin yaralar açmıştır. Sephi geçmişi ardında bırakmak isterken, Nana geçmişin izini sürmeye kararlıdır. Ailelerinin gizlediği büyük bir sır, onları bilinmeyen bir yolculuğa sürükleyecektir.