Harriet Manners, her daim hayallerinin peşinden koşan bir ruha sahip genç bir kadındı. Onun için, sıradanlığın dar kalıplarına sığmayı reddetmek ve özgürce ilerlemek her zaman en büyük arzusuydu. Dünya üzerinde iz bırakma arzusu, içinde derin bir yerde kök salmıştı. Londra’nın büyüleyici sokaklarında, kaderiyle karşılaştı. Ünlü bir model ajansı tarafından keşfedilmesi, onun için bir dönüm noktasıydı. Parlayan güzelliği ve büyüleyici gülümsemesi, kısa sürede herkesin dikkatini çekti. Harriet, adeta doğuştan bir yetenek gibi kabul edildi ve süper model olma yolunda hızla ilerlemeye başladı. Ancak, bu yolculukta zaman zaman içinde bir huzursuzluk belirdi. Gerçekten nereye gittiğini ve kim olduğunu sorgulamadan edemedi. Model dünyasının ışıltılı yüzeyinin altında beklenmedik zorluklarla yüzleşmek zorunda kaldı.