Uzak Asya’nın karanlık sokaklarında, uyuşturucu ticaretinin acımasız kralı hüküm sürüyordu. Bu karanlık imparatorluğun gölgesinde ise, intikam peşinde koşan bir dedektif vardı. Demir, sadece bir suç örgütünü çökertmek için değil, aynı zamanda uyuşturucu baronu tarafından katledilen ailesinin intikamını almak için de bu savaşa girmişti.
Demir, zekası ve keskin sezileriyle kartelin karmaşık ağlarını çözmeye başladı. Her adımda, barona ve onun hain adamlarına karşı bir adım daha yaklaşıyordu. Bu sadece bir adalet arayışı değil, aynı zamanda Demir’in kendi içsel karanlığıyla da bir savaşıydı. Geçmişin acısı onu her an yiyip bitirmeye hazır bekliyordu, fakat Demir intikam ateşinin onu ele geçirmesine izin vermedi.
Demir’in amansız mücadelesi onu kartelin en karanlık köşelerine kadar sürükledi. Her adımda ölümle burun buruna geldi, fakat intikam ateşi onu ayakta tutmaya yetiyordu. Bu sadece bir suçla mücadele değil, aynı zamanda Demir’in kendi ruhunun kurtuluşu için verdiği bir savaştı.