Kaliforniya’nın sonsuz vadileri ve muazzam dağları, bir zamanlar umut dolu altın rüyalarının merkezindeydi. Ancak bu altın arayışının ardında, toprakların derinliklerinde yatan daha karanlık bir gerçek vardı. Altın peşinde koşan göçmenler, Meksika ve ABD arasındaki yeni sınırda kanlı çatışmalara yol açmış, yerli halkların yaşadığı acılar artmıştı. Bu acımasız atmosferde, Joaquin Murrieta adında bir isyan simgesi doğdu. Adalet arayışına giren Murrieta, Adela Cheng’in cesur desteğiyle, kanun kaçağı olarak büyük bir savaşın içine çekildi. Bir yanda Kaliforniya’nın acımasız korucularına karşı hayatta kalmaya çalışan Joaquin Carrillo ve ailesi, diğer yanda Murrieta’nın mücadelesi, bu topraklarda savaşın ne kadar acımasız olduğunu gözler önüne serdi. Carrillo’nun ailesiyle yaşadığı savaşı, Murrieta’nın kanun kaçaklığıyla verdiği mücadele bir araya gelince, her iki taraf da ortak düşmanları Harry Love’a karşı birleşmek zorunda kaldı. Bu iki güçlü karakterin yolları birleştiğinde, Kaliforniya’nın kanlı çatışması daha da yoğunlaşarak, adaletin ve özgürlüğün mücadelesi haline geldi.