Beau Wassermann, hiç tanımadığı babasının izini sürmek için bir yolculuğa çıktı. Bu yolculuk, onu kendi geçmişiyle yüzleşmeye zorladı.
Beau’nun babası, Mona ile Beau’nun doğduğu yıl ayrılmıştı. Mona, Beau’ya babasının bir alkolik olduğunu ve onu terk ettiğini söylemişti. Ancak Beau, babasının gerçekten kim olduğunu ve neden ayrıldığını merak ediyordu.
Beau, babasının izini sürmek için eski evini ziyaret etti. Bu sırada, annesiyle ilgili bazı şok edici gerçeklerle karşılaştı. Mona, aslında çok farklı bir insandı. Beau’nun bilmediği bir geçmişi ve karanlık bir tarafı vardı.
Beau, babasının kim olduğunu öğrenmek için bir içsel yolculuğa çıktı. Bu yolculuk, onu kendi korkularıyla ve paranoyak düşünceleriyle yüzleşmeye zorladı. Ancak Beau, bu zorlu yolculuktan sonunda bir insan olarak daha da güçlü bir şekilde çıktı.