Kid’in hikayesi, kan ve gözyaşıyla yazılmış bir destandı. Şehrin gölgelik köşelerinde, acımasız bir çetenin gölgesinde büyümüştü. Masumiyetinin ve sevginin yerini, öfke ve intikam arzusu almıştı. Annesinin trajik ölümü, yüreğine derin bir yara açmış ve bu yara asla kapanmamıştı.
Yıllar boyunca, Kid sokaklarda hayatta kalmak için çabaladı. Dövüşerek kazandığı her kuruş, intikamını finanse etmek için kullanıldı. Her yumruk, her tekme, onu hedefine bir adım daha yaklaştırdı. Çete üyelerini teker teker avladı, her birini annesinin intikamına kurban etti.
Kid’in öfkesi kör ve yıkıcıydı. Karşısına çıkan her engeli acımasızca yok etti. Onu durdurmaya çalışanlar, onun vahşetinin kurbanı oldu. Şehir, Kid’in gölgesinden korkmaya başladı. Bir efsane, bir canavar doğmuştu.
Fakat Kid’in içinde hala bir umut kırıntısı vardı. Belki de bu intikam onu özgür kılabilirdi. Belki de bu vahşet sona erebilirdi. Fakat her adımda, karanlığın onu daha da yutmaya çalıştığını hissediyordu. Kid, ışığı mı bulacak, yoksa sonsuza dek karanlığa mı mahkum olacaktı?