Jess’in yaşamı, bir tablo gibiydi; her fırça darbesi yeni bir hikaye anlatıyordu. Geçmişin karanlık noktaları, onun geleceğini bulandırmıştı ama o hala umutla doluydu. Bu umut, onu Kanada’nın sonsuz doğasına doğru sürükledi. Ancak kaçış planı, sadece onun peşindeki hayaletleri değil, aynı zamanda Elsa gibi kararlı bir izleyiciyi de peşine düşürdü. Elsa’nın arayışı, beklenmedik bir sırrın açığa çıkmasıyla yeni bir boyut kazandı. Ve sonunda, iki kadın Kuzeybatı Pasifik dağlarında bir araya geldi. Ancak orada, sadece bir çatışma değil, aynı zamanda bir iç yolculuk başladı. Artık bu, sadece bir kaçış değil, aynı zamanda bir ruhsal dönüşümün başlangıcıydı. Jess ve Elsa, doğanın güzellikleri arasında, kendi iç dünyalarına doğru bir yolculuğa çıktılar.