Brynn Adams, fırtınalı bir gecede şimşeklerin aydınlattığı gökyüzünü izleyerek uyandı. Dışarıdaki doğanın kaosu, onun iç dünyasındaki sessizlikle tezat oluşturuyordu. Yaratıcılığı ve yetenekleriyle çevresinde her zaman dikkat çeken Brynn, kendini çoğu zaman soyutlanmış ve yalnız hissettiği bir dünyada yaşamaktadır. İç dünyası renkli düşüncelerle ve özel yeteneklerle dolu olan Brynn, bu sebeple çevresi tarafından genellikle farklı biri olarak algılanır. Ancak, içinde bulunduğu yalnızlık duygusuna rağmen, umudunu hiçbir zaman kaybetmez ve huzuru her zaman büyüdüğü evin sıcak atmosferinde bulur. Her şey olağan seyrinde ilerlerken, bir gece Brynn’in hayatı, dünya dışından gelen ürpertici ve tamamen beklenmedik bir davetsiz misafirin tuhaf sesleriyle uyanmasıyla dramatik bir şekilde değişir. Bu sesler, onun hayatında beklenmedik kapılar açarken, yeni bir gerçeklikle yüzleşmesine de sebep olur.