Mike, iş dünyasında zirvede olan bir isimdi. Başarının tadını sonuna kadar çıkarmak üzereyken, beklenmedik bir olay onun hayatını alt üst etti. Kız kardeşinin ani ölümüyle birlikte, dört küçük yeğenine bakmak zorunda kaldı. Chicago’nun lüksünden vazgeçip Ohio’daki eski bir çiftlik evine taşınmak zorunda olması, onu derinden etkiledi. Dört çocukla başa çıkmak ve kırsal yaşamın zorluklarıyla mücadele etmek, Mike’ın hayatında tamamen yeni bir sayfa açtı. Geçici bir çözüm gibi başlayan bu deneyim, onun için aslında büyük bir dönüşüm fırsatıydı. Zenginlik ve kariyer başarıları arasında sıkışmış gibi görünse de, gerçek anlamıyla önemli olanın ailesi ve sevdikleri olduğunu kavraması uzun sürmedi. Karşısında duran en önemli soru ise şuydu: Gerçek mutluluğu ve anlamı nerede bulacaktı, parlak kariyerinin gölgesinde mi, yoksa ailesiyle geçirdiği sıcak anların arasında mı?