Central Park Tiyatrosu, New York’un kozmik karmaşasında kaybolmuş, ancak geceleri başka bir dünyaya dönüşen büyülü bir mekandır. Gün boyunca tiyatro, renkli sahneleriyle kalabalıkları cezbetse de, akşam saatlerinde gizli bir sır ortaya çıkar. Sahne ışıkları kapandığında ve tüm izleyiciler evlerine döndüğünde, kuklalar kendilerine gelir. Don da, yıllardır aynı soytarı kostümü içinde yaşayan bir kukladır. İsmindeki ironiyi taşıyan Don, bir zamanlar eğlendirmek için yaratıldığı düşünülen bir figürdür, fakat artık bu yalnızca bir hapishaneye dönüşmüştür. Her gün aynı maskeyle güldürmekten yorulmuş, içindeki büyük kahramanı ortaya çıkarmak istemektedir. Bir gece, kararını verir ve tiyatrodan kaçıp Central Park’ın karanlık köşelerine doğru bir yolculuğa çıkar. Ancak, bu sıradan bir kaçış değildir. Yolculuğunda, terkedilmiş bir oyuncak köpek olan DJ Doggy Dog ile karşılaşır. DJ Doggy Dog, çocukluğunda sahip olduğu büyük rap hayalini hala canlı tutmaktadır. Fakat bu hayal, yıllar içinde terk edilmişliğin ve umutsuzluğun gölgesinde kalmıştır. İkisi de birbirinden farklı karakterlere sahip olmalarına rağmen, bu iki ruh arasında güçlü bir bağ oluşur. Zıtlıklarından güç alarak, birlikte büyük bir serüvene atılacaklardır. Ancak bu yolculuk, sadece Central Park’ın derinliklerinde son bulmayacak, onları çok daha tehlikeli ve büyüleyici bir dünyanın içine çekecektir.