Peter Von Kant, sinema dünyasının en karizmatik ve karmaşık yönetmenlerinden biridir. Günlük yaşamında asistanı Karl’a karşı acımasız bir tavır sergiler ve bunu bir tür güç gösterisi olarak algılar. Ancak bir gün, Sidonie sayesinde genç ve yetenekli Amir ile tanışması, Peter’ın hayatında köklü bir değişikliğe neden olur.
Amir’in gençliği ve yeteneği, Peter’ın içinde uzun süredir bastırılmış duyguları ve arzuları yeniden uyandırır. Ona dairesinde kalmasını teklif eder ve sinema dünyasında yükselmesine yardımcı olur. Amir’in hızlı yükselişi, Peter için gurur kaynağı olurken, aynı zamanda onun kendi iç dünyasıyla yüzleşmesine de yol açar. Ancak Amir’in beklenmedik bir kararıyla ilişkileri kopar ve Peter, kendi yaralarıyla ve asistanı Karl’ın içsel çatışmalarıyla mücadele etmek zorunda kalır.