
Bir akıl hastanesinde gece yarısı zifiri karanlıkta sıradışı olaylar baş gösterir. Tehlikeli bir mahkûmun kaçışı, hastanenin belirli köşelerinde ikişer ikişer sıralanan kabusları serbest bırakır. Vardiya çalışanları, kendilerini güvende hissettikleri alanlarda bile bir korku içinde bulurlar. Kaçan hasta, arkasında iz bırakan korkutucu bir cinayet zinciri oluşturmuş ve yine de hastanede kaybolmayı başarmıştır. Her geçen dakika, hastanenin karanlık koridorlarında sinsice dolanan korkuları açığa çıkarır. Personel, hem hayatta kalmak için mücadele ederken hem de canavarımsı bu yırtıcıyla buluşmak zorunda kalır. Zaman geçtikçe, güven duygusu yok olur ve hastane kanlı bir labirente döner; hayatta kalanlar için zaman gittikçe daralmaktadır. Bu, yalnızca dışsal tehditlerle değil, aynı zamanda kendi içsel mücadeleleriyle de başa çıkmaları gereken bir yolculuktur.