Bir zamanlar, kendi yaşamını ve ilişkilerini kendi istekleri doğrultusunda yönlendiren bir adam, bir gün güçlü ve otoriter bir kadınla tanışır. Bu kadın, her şeyin bir kural ve düzen içinde olmasından yanadır ve adam, ilk başta bu durumun şehrin en güzel aşk hikayesine dönüşeceğini düşünerek heyecanlanır. Ancak zamanla, kadının katı kuralları içinde kendisini kaybetmeye başlar. Aşkın, aslında bir sınırlandırma ve sıkışma duygusu olduğunu anlar; bu, onu yalnızca bir esir kılar. Bir başka kadının hayatına girmesiyle, adam, aşkın aslında bir özgürleşme aracı olabileceğini keşfeder. Elde ettiği yeni duygu, ona gerçek tutkularını bulması için bir kapı aralar. İki farklı yol arasında kalır; bir yanda özgür ruhu temsil eden yeni aşk, diğer yanda geçmişten gelen katı kurallar. Şimdi karar vermesi gerekmektedir; neyi seçecek, özgürlüğü mü yoksa eski düzenini mi?