
1960’ların ortalarında, geçmişte başarılı bir film prodüktörü olan Sami, hayatını kaygısızca sürdürmektedir. At yarışlarına ve kumara olan düşkünlüğü, onu borç içinde kıvranan bir adama dönüştürmüştür. Etrafa saçtığı maddi kayıplar, sevdiklerinin endişelerini artıracak şekilde devam ederken, kimse Sami’nin bu kayıtsız halini anlamakta zorlanır. Özellikle, karanlık işlerle büyüyen zengin Bekir, Sami’nin en büyük borçlu konumundadır. Bekir, alacağını almak için herkesin korktuğu sağ kolu Latif’i araya sokmaya karar verir. Sami, bu tehditten kurtulmanın yollarını ararken, zekasıyla çareler bulmayı umut eder. Ancak zaman geçtikçe, bu zorluğun üstesinden gelmek için aleyhine işleyen bir kıskaç hisseder. Bekir, Sami’yi sıkıştırdığında, ona borcunu ödemesi için kesin bir süre tanır; aksi takdirde, en değerli varlığı olan erkeklik organıyla ödeyecektir. Çaresizlik içinde, son dakikada hayatına giren Meloş, ona film yıldızı olma hayalini sunarak bir umut ışığı olur. Aralarındaki tutku dolu ilişki, Sami’nin bu kaos ortasında bile hayallerini kovalamasına vesile olacaktır.