Carla ve Heather, çocukluklarından beri birbirlerine sıkı sıkıya bağlıydılar; en yakın arkadaşlıkları, hayal gücünün sınırlarını zorlayan masal gibi bir dünyada yeşermişti. Yıllar geçtikçe, hayatın sunduğu farklı yollar onları birbirinden uzaklaştırsa da, bu dostluğun temelleri asla zayıflamadı. Bir gün, geçmişin hatıralarına bir yolculuk yapmak ve kaybettikleri o eski bağı yeniden kurmak için bir fincan çay içmeye karar verirler. Bu buluşma, sadece nostaljik anılarla dolu bir sohbetin ötesine geçecek, eski dostluğun sıcaklığını yeniden hissetmelerini sağlayacaktır. Heather, bu buluşmada Carla’ya, dostluklarını yeniden canlandırma isteğini dile getirdiğinde, içinde taşıdığı karanlık bir sırrın da açığa çıkması gerektiğini fark eder. Ancak bu sır, iki arkadaş arasındaki güveni sarsabilir. Geçmişin hatıralarına dalarken, ikili birbirlerinin hayatındaki gizli kalmış sırları keşfettikçe, belirsiz bir tehlikenin etrafında dönmeye başlarlar. Buluşmalarının gerçek anlamını kavramaya başladıkça, güvenin ne kadar kırılgan olduğunu ve dostluğun sınırlarını zorlamanın ne anlama geldiğini deneyimleyeceklerdir. Bu yolculuk, onları hayatlarını sonsuza dek değiştirecek bir karanlığın kapılarını açmaya sürükleyecektir.