İngrid ve Martha, gençken dergideki işlerindeki sıkı dostluklarıyla tanınıyorlardı. Ancak hayat, her birine farklı yollar açarak onları ayırdı. Ingrid, duygularını kaleme alarak birçok kurgusal eser yaratırken, Martha, dünyanın tehlikeli köşelerinde gazetecilik yapmayı tercih etti. Aralarındaki bağ, zamanın etkisiyle sarsılmış gibi görünüyordu, ta ki bir gün karşılaşmaları her şeyi değiştirdi. O an, ikisinin de birbirlerine karşı olan hislerini canlandırdı ve aralarındaki dostluk yeniden güçlendi. Yıllar sonra bile yaşadıkları anılar, yeni bir bağ kurmalarına zemin oluşturdu. Bu buluşma, geçmişin hatıralarını tazelerken, onlara yeni bir anlayış ve perspektif kazandırdı; dostlukları, hayatlarının en önemli parçalarından biri olmayı sürdürdü.