
Santiago’nun karanlık sokaklarında, gece tüm açık alanları sarmışken, iki yabancının yolları aniden kesişir. Daniela ve Bruno, tanımadıkları bir toplantıda bir araya geldiklerinde, hissettikleri elektrikle her şeyin olabileceğini düşünürler. Saatler içinde kendilerini bir otel odasında bulurlarken, aralarında sahici bir bağlantının doğduğunu hissederler. İsimlerin ve geçmişin yüklerinden sıyrılmış bir şekilde, sadece o anın tadını çıkarmak için bir araya gelirler. Her bir kelime, kaybolmuş korkuları açığa çıkarırken, elle tutulur bir fiziksel dokunuşla desteklenen içsel bir yolculuğa dönüşür. Zaman geçtikçe derinleşen bu ilişki, her geçen saat içinde daha da önemli hale gelir, ama güneş doğduğunda, bahsedilecek bir hikaye kalmaz. Tüm anılar, sessizce kaybolur, geride hiçbir iz bırakmadan.