Kosova’nın efsanevi dağları, binlerce yıldır Zana adındaki büyülü varlıkların evi olarak bilinir. Bu dağların derin vadilerinde saklanan Zana’lar, çocukların koruyucusu olarak halk arasında saygı görür. Bu mitlerin ardında ise, kendi iç dünyasında fırtınalar kopan bir kadın olan Lume’nin trajik hikayesi yer alır. Arnavut kökenli bu kadının kaderi, kaybettiği çocuğunun acısıyla derinlemesine şekillenmiştir. Kocası Ilir ve otoriter kayınvalidesi Remzije ile birlikte yaşadığı hayatta, her gün kısırlığın getirdiği zorluklarla mücadele eden Lume, acısını kimseyle paylaşamaz. Remzije’nin sürekli olarak oğluna yeni bir eş bulma planları, Lume’nin omuzlarına binen yükü ağırlaştırırken, ailesi onu geleneksel şifacılara yönlendirir. Modern tıbba inancı sarsılan Lume, sonunda bu yöntemleri denemeye karar verir, ancak bu karar onu çok daha karanlık bir yola sürükler. Kayınvalidesi, bir büyücüden yardım alırken, Lume, kaybettiği çocuğunu koruma umuduyla tehlikeli bir maceraya atılmak zorunda kalır.